28 Haziran 2011 Salı

EY OKUYUCU: BODRUM’A GİT, BUNLARI YAP

• Arabayla gidiyorsan yolda Bafa Gölü’nde Çeri Restaurant’ta mola ver, yılan balığı ye, slogana dikkat et: ‘Kaçan balık büyük olur, kaçamayan Çeri’de ızgara…’
• Bir gününü Gündoğan’da Çakıltaşı Restaurant’da geçir. Masmavi denizin tadına var, işletmeci ailenin güzel insanlarıyla sohbet et, kuma atılmış mavi tahta masalarda enfes zeytinyağlıları götür.
• Gökçebel’de Güler Abla’nın yerinde kahvaltı et, gerçek köy lezzetlerini gerçek köy evinde tat, jet sosyetenin doğal lezzetleri ne kadar sevdiğini keşfet zira her an magazin sayfalarından fırlamış bir güzeli Güler Abla ile kucaklaşırken görebilirsin. Mutlaka rezervasyon yaptır, tel: 02523863306.
• Klasik Bodrum programlarını kaçırma: Barlar Sokağı’nda kaleye karşı nargile iç, Eski’de veya Adamik’te tekila / sandoz yuvarla (söyle tekila’yı açılmamış şişede getirsinler alkolü bol olsun), Kule’de ve Körfez’de tepin kurtlarını dök.
• Ve tabii Halikarnas Disko’nun yanında Orfoz Restaurant’a git, sevgili kuzenim Çağlar’ın ve abisi Çağrı’nın müthiş kabuklu menüsünün tadına var, kidonyayı, istiridyeyi, midyeyi kaçırma, mutlaka rezervasyon yaptır, tel: 02523164285

9 Haziran 2011 Perşembe

BÜYÜK FIRSATLAR (MI)???

Hızla büyüyen fırsat sitelerini kullanarak acaba gerçekten kar mı ediyoruz, yoksa normalde harcayacağımızdan çok daha fazla parayı normalde yapmayacağımız aktivitelerde çarçur mu ediyoruz?
Reuters yazarı Chris Taylor’ın anlattıklarına göre satın alınan fırsat kuponlarının yaklaşık %20’si kullanılmadan çöpe gidiyormuş. Zaman sınırlamaları ‘başıma talih kuşu kondu , kaçırmak üzereyim’ yanılgısını yaratıp bizi telaşa sürükleme görevini üstleniyormuş. Bu işin en büyüğü olan ‘groupon’ adlı kuruluşun 43 ülkede 83 milyon üyesi bulunuyormuş.
Benim şahsi tecrübelerim pek de olumlu değil – bir iki kere fena olmayan yemekler yakaladım, ama anlayışsız yoga merkezlerinden kaçırılan trenlere, değiştirilmeyen otel rezervasyonlarından keşke gelmeseydim dedirten restaurantlara kadar bir çok olumsuzluk da yaşadım.
Arkadaşlarımın kalitesizlikten şikayet ettiklerini çok duydum – bir mekana fırsat kuponuyla gidenle paraya kıyıp giden bir olur mu hiç? Garsonlar aynı şekilde mi davranır, herkesin başlarının üstünde yeri mi vardır – ne kadar ödeyecek olurlarsa ödesinler - yoksa ucuzcular en kelek masalara mı oturtulurlar?
Bir sorun da mekan sahiplerinin daha önce yaptıkları anlaşmalardan vazgeçme eğilimi oluyormuş – ‘çok düşük fiyat vermişiz, bu paraya kahvaltı mı olur canım?’

Siz siz olun fırsatı yakaladığınızda telaşla satın almadan önce dopamin seviyenizin düşmesini bekleyin. Unutmayın: 100 liralık bir aktiviteyi 70 liraya aldığınızda 30 lira kazanmıyorsunuz, 70 lira harcıyorsunuz! Belki bir saat kadar sonra teklifin çok iyi olmadığını veya teklif edileni gerçekte yapmak istemediğinizi görebilirsiniz.

Bir saat sonra hala müthiş bir fırsat olduğunu düşünüyorsanız beni de haberdar edin!